çocukken yapılan psikopatça şeyler

çocukken yaptılan psikopatlığı ortaya koyan şeylerdir işte aq (bkz: tanımını yanında getiren başlıklar) bir keresinde sinekleri yakalayıp kanatlarını kopardıktan sonra (bu günlük aktivitemdi zaten, güne sinek kanadı koparmadan başlayamıyordum), sineği uç kutusuna koydum ve fen dersinde uç kutusunun alt kısmındaki delikten tel geçirip pile başladım. şimdi olayın işleyişini anlatıyorum. uç kutusunun açısı 45 derece. yani sinek en tepedeyken yavaş yavaş en aşağı doğru kayıyor. en aşağıdaki tele dokunduğu anda elektriği yeyip en tepeye fırlıyor. sinek 3 voltluk elektrikle ölmesede baya sersemleymişti tabi. ve son olarak bu işlem her iki saniyede bir kendini tekrar ediyor ve işte sinekli saatiniz hazır.

kağıttan uçak yapardım çok kısa süre uçup hemen düşüyo diye pilotla daha çok uçacağını düşünüp içine karınca koyar öyle atardım allah affetsin

sümüklü böceklerin sümükleriyle oynar ezerdim ,toprağa su katıp çamur yapar sümükleri koyardım sonra dünyaca ünlü bir aşçı olduğumu söylerdim

balkondan aşağı nar atmıştım adamın omzuna gelmişti, kafasına gelse ölebilirdi amk hdjsjsjkqks

havalandırmadan evdeki çatalları dışarı atmak. sadece tatlı çatallarını başka hiçbişeyi değil sadece tatlı çatallarını havalandırmadan atarmışım dışarı

işenmemesi gereken yerlere işemek

karıncaları kapıştırmaya çalışırdım yakaladıktan sonra. birbirlerini öldüremediklerinde ben onları öldürürdüm. kara sineklerle de alıp veremediğim vardı herhalde. yakalayıp ayaklarına ip bağlamaya çalışır uçmalarını beklerdim. uçamazlardı tabi. onlar da ölürdü.

küçükken evden kaçmayayım diye evin kapılarını kilitlerdi annemler. bende bi keresinde balkona çıkmıştım, balkonun korkuluklarında evin avlusuna atlayacaktım. hangi mantıkla onu bilmiyorum ama. işte ben korkuluktan geçmişim diğer tarafa en son dışardaki belediye çalışanları görmüş, evdekilere haber vermişlerdi. kurtarmışlardı beni. bi keresinde de çizgi filmlerde gördüğüm tuzak kurup avını yakalama sahnelerinden etkilenmişim. tavuk falan vardı evde böyle buğdayları sırayla koyup en son bi torbanın içinde sonlandırıyordum. torbanın ağzı geniş, ağzı iyice açık. ortasına bi tane de değnek koyuyordum tavukları oraya yönlendirip yakalamaya çalışıyordum. ama başarılı olmuştu bu çalışmam.

sinekleri bayıltıp poptip kutusuna doldurup insanların üzerine koşup salim mi üzerine diye çılgınca gülmek.

balıkları akvaryumdan alıp halıya yahut yatağa koyup çırpınışlarını izlemek.

karıncayı öpmeye çalışmak

koltuk da deli gibi öne arkaya sallanır sonunda kafamı duvara çarpmaya başlardım

saklambaç oynarken çekyatın arasında olan abimi görünce korkup kanepeyi kapatmıştım. o panikle dilini koltuğun çivisine çarpmış dili kesilmişti. kendisi de intikamını evde koşarken beni ittirip başımın sol tarafına kapı kolunun keskin yerinin girmesini sağlamıştı... çok şükür zor da olsa bu günlere geldik.

gaz kokusunu çok severdim. mutfakta annemi izlerken ocağı açmayı da öğrenmiştim. arada ocağı açıp gaz koklardım. bi keresinde de soba çok sıcak ona sarılcam diye uçarken son anda abim kurtarmış ve sadece saçlarım yanmış. eve yeni alınan tüplü televizyonu itelerken ayağıma düşürdüm vesaire vesaire...

kertenkele yuvalarını dağıtıp kaçan kertenkelelerin kuyruğunu kopartırdım allahtan sonra tekrar çıkıyomuş

karıncaların bacağını koparıp toplu halde ateşe vermek allah affetsin bunun bi üst seviyesi insandan sabun yapmak olmalı sonuçta ikiside canlı ve buruna taş sokmak.

babannemlerin kocaman tüplü bi televizyonu vardı televizyonu hep yere yatarak izlerdim,televizyonun altında dolap tarzı çok sağlam olmayan bi mobilya vardı çekmecenin kulplarına ayağımı geçirir çekmeceleri açıp kapatırdım bi gün bunu çok hızlı yaptım sanırım mobilya kocamaan tüplü televizyonla üstüme yıkıldı o yıkılma anı hala aklımda durur . daha kafama birsürü şey düşürüp beynimi bi kaç kere dağıtmışlığımda var yani

örümcekleri toplar kuruturdum. sonra ayaklarını kırar gövdelerini gömerdim.

büyümek istemek

küçükken köyde büyümüştüm bi gölün yanında kurbağaları tutar ellerinden bağlar köpek bağlar gibi evin önüne bağlardım şimdi olsa dokunmam bile amk

7 yaşlarımda falandım sanırım aile apartmanımız vardı amcam köpek aldı bahçeye birde bir koca torba köpek maması almış. bende avluda oturuyorum tabi ne hinlik yapsam diye aldım köpek mamasını mahalledeki kızlara dağıttım alın bisküvi diye yedi tabi sazanlar . sonra isteyen oldu tekrar verdim falan dedim bu köpek maması hepsi şok tükürdüler falan yüzlerindeki ifade muhteşem keyifliydi

dedemle beraber hamama gitmiştik o zamanlar 5 6 yaşlarındayım tabi.dedem başladı beni yıkamaya ama kaynar suyla yıkıyor vicdansız sesimi çıkartırsamda ordaki tasla kafama vuruyodu sessiz ol diye.(hayatımda sıcak suyla 1 yada 2 kez yıkanmış bir insanım).kaynar suyu kafamdan döktükce benim dayanacak gücüm kalmadı kaçtım gittim ama dedemdende intikam almak istiyordum çok hırslandım ve sinirlendim.göbek taşının etrafında 3 4 tur kovaladıktan sonra bıraltı peşimi kendisini yıkamaya başladı.bende bir köşeye geçip planımı hazırlamaya başladım.allah affetsin dedem ayağa kalkınca arkasından doğru gidip peştemalini indirmiştim.hayatımın ilk dayağınıda hamamda yemiştim.

sinek yakalayıp ona türlü işkenceler yapmak. misal toplu iğneyle. allah affetsin.

sivrisineklere cok uyuz oluyordum ve sadece oldurmek bana yetmiyordu. ben de neden bilimsel arastirmalarimi sivrisinekler uzerinde denemiyorum ki dusuncesiyle sivrisinegi canli olarak yakaliyordum. sonra gelsin bilimsellikler. mesela bir deneyim basincin canlilar uzerindeki etkisi ile alakaliydi. canli ele gecirilen sivrisinek bir şırınganın icerisine konur. piston itili hale getirilir ve delik parmakla kapatilir. sonra piston cekilir ve icerdeki basinc dusurulur. sivrisinegin ic basinci dis basinctan cok daha yuksek oldugundan dolayi damarlari falan patlar. ortalama 0.1 atm civarinda sivrisinek sizlere omur

ya psikopat bi komşumuz vardı sinekleri tutup iğnenin ucuna geçirip kibritle yakıp sinek çevirme yapardık. küçüktüm çok valla allah affetsin hatırladıkça içim acır.

binadaki asansörün sartelini indirirdim sonra bi gün oğlan içinde kalmıştı ağzıma sicmisti bunu görüyorsa unutmadım onu alıcam intikamımı

misafirlikteyken tuvaletim geldiğinde sadece alaturkaya yapabildigim icin amuda kalkar ve 5dk başımın üstünde durarak sonrasında geri gitti demisligim cokca varmış

toplanıp meyve bıçaklarını cebe atıp diğer mahallenin çocuklarını dövmeye giderdik kafamda 10dan fazla yarık var şu an

yaş 11-12 yaz tatilindeyiz her zamanki gibi babam bizim fikrimizi sormadan atmış bizi arabaya trabzona gelmişiz. 2 hafta geziyosun hevesini alıyosun memleketten. tv yok arkadaş yok ne yapsak ne etsek. abimle saldık kendimizi doğaya. başladık çeşit çeşit böcekler toplamaya. toplayıp kum doldurduğumuz kavanozlara attık böcekleri. sonra bir hafta gözlem yaptık hangi böcek hangi böceği yedi, kaç gün yaşadılar çiftleşen doğum yapan var mı? en sonunda tek bir böcek kaldı onu ödüllendirip doğaya saldık. bizimki psikopatlıktan çok deneysel bir çalışma oldu anlayacağınız.

kardeşe sinirlenip cekicle üzerine yürümek tam vurmaya niyetlenirken cekicin sapından çıkıp yere düşmesi . bi an korkuya kapılıp iki kardeş bağıra bağıra aglamamiz

mahallede arsada yakaladığım çekirgeleri evdeki eski bir tüplü televizyonun içine atardım sonra çekirgelerin sesini dinlerdim.

iple alt balkonumuza cinli minli yazılar yazıp sallardım

1. apartmanda topun biri asansöre işemiş, tabi biz 3 arkadaşız o zamanlar, göt yönetici bizi suçladı babalarımıza söyledi haketmediğimiz bir dayak yedik daha sonradan 2.5 litre pet şişeye 3 ümüz sırayla işedik ve yöneticisinin arabasına dökmüştük kapılara cama kaportaya falan. 2. yine biz 3 kafadarız canımız cips çikolata falan istiyor 7-8 yaşındayız para vermiyorlar aq. bizde gittik bodrum kattaki tüm tüpleri alıp sattık üstüne yetmedi evdeki dolu tüpleride zamanın parasına 3 liraya okutmuştuk iyi bir ziyafet çekmiştik üstünede güzel bir dayak yemiştik 3. biz yine 3 kafadarız o zamanlar bedava gazeteler dağıtılıyor süper marketlerde biz bunları alırdık beleşe, mahalle bakkallarına sırayla okuturduk abi babama yanlış gazete almışız diye, hiç biride ayıkmıyordu aq. çocukken fakirdik ama salak değildik aq 4. 6 tane sinek yakalardım pet şişeye koyar dolapta dondururdum uçamazlardı bunlar 2-3 dk. sonra kağıtan uçak çizip bunları baliyle kağıda yapıştırırdım, sonra bunlar birden uçmaya başlarlardı kumandalı uçak gibi olurdu 5.mercekle karınca yakardım çıkan çatırdama sesleri hoşuma giderdi not: şimdi farkettim çoğu psikopatlıkları parasızlık yaptırmış, çocuğunuzu parasız bırakmayın, benim gibi çocukluk geçirir yazık olur aq.

balkondan düşen abimin üzerine çay bardağıyla su dökmüştüm, ilginç bir ayıltma yöntemi

kafamı apartmanın merdiven korkuluklarına sıkıştırmak

pazara gitmiştik annemle aşırı sıkılıyodum, annemden saklanmak istedim ama kayboldum aq sonra peynirci bi amca vardı babamı tanıyan o götürmüştü eve

tarzancilik oynamak. mahalledeki agac, eski duvar, merdiven vb. yerlere tirmanip atlayip birbirimizi kovalamak. yuksekten hala korkmuyorum ama kendimi orumcek adam saniyor olusum gozumu korkutuyor simdi. bir de annemin bana aldigi oyuncak cay takiminin icine bahceden topragi kazarak cikarttigim solucanlari biriktirirdim. midem kalkti su an

civcivlerimiz vardi uzerlerine basarak ezip oldururdu onlari azilarina da şırıngaya su cekip igne yapardim

sineklerin kanatlarını koparıp birakirdim biz ucamiyoruz onlarda ucmasin bizim gibi yurusubler diye

bi kerede civcivler suya düsmüslerdi kuruyup isinsinlar diye sobaya yaklastirdim otmeye basladilar bi baktim ayaklari yanmis bende yanik kremi surdum ayaklarina ama iyilestiler sonra

küçükken mahallemizin çıkışında ormanlık bir alan vardı. biraz tehlikeli bir yerdi o ormanlık alanı kullanarak mahalleye kestirmeden girebiliyordunuz ancak tehlikeliydi işte. bir de orada toprak saha vardı. biz ilkokulda okul çıkışı hep oraya top oynamaya giderdik. bir gün yine orada top oynuyoruz tinercinin teki geldi. kafa uçuk çok belli, zaten bizim mahallenin serserilerinden tanıyoruz hepimiz ama o bizi tanımıyor en azından kafası uçuk olduğu için tanımıyor. sonra bu bize hangi takımlı olduğumuzu sordu. yarı yarıya fenerbahçe ve galatasaraylıydı ortamımız sadece iki tane beşiktaşlı vardı içimizde. tinerci de beşiktaşlı çıktı. (bkz: tiner beşiktaş uyumu) herneyse bu eleman bizim beşiktaşlıları yanına çağırdı aferin çekti bizi de ayırdı sonra cebinden bıçak çıkarttı. bize dedi sizde beşiktaşlı olacaksınız filan bağırıyor anırıyo. şimdi olamayız zaten ama küçüklük aklı olduk deyip kurtulmayı takımımıza ihanet gibi görüyoruz demiyoruz ama olmuyoz lan ibne filan da demiyoz korktuk susuyoruz öle. abi bizi sal da gidelim bak ayni mahallede oturuyoruz niye bize böyle yapıyorsun filan diyoruz ama nafile elemanın kafa aristen beter mk. neyse bizi bu bi saatten fazla tuttu. hava kararmaya başladı zaten küçüğüz akşam ezanından önce eve gitmemiz lazım analar bizi bekliyo ormanlık alanda tinerci bi ipneyle duruyoruz korkumuz arttı iyice. dedik burdan kaçmamız şart. beşiktaşlıları gönderdi bi'de. o ipneler de bastı gitti arkalarına bile bakmadan mk. herneyse dedik birkaçımız bunu oyalayalım diğerleri kaçsın mahalleden adam cağırsınlar kurtulalım şurdan. neyse bi'kaçımız oyalarken bunlar zor güç kaçtı oldugumuz yerden ormanlık alanın çıktığı ana cadde gözüküyor çocuklar oraya çıkınca başladılar tinerciye bağırarak sövmeye. ulan napıyorsunuz mk napıyorsunuz zaten ibne sinirlenmiş sizi kaçırdı diye bi'de sövüyorsunuz. bu iyice dellendi mk tinercisi bize pis pis bakmaya başladı. ulan hava iyice karardı bizim göt üç buçuk atıyo dedik bu bize saplamadan biz buna hunharca saldıralım. biz bunun dikkatini bi' anlık başka yere çevirdik ve anında 4-5 kişi üstüne çullandık önce bıçağı attık elinden sonra ağzını burnunu tekmeledik. sonra kaçtık işte... ulan bunu baştan yapıp da kurtulabilirdik ama işte hem çocuk aklı hem de türk oluşumuzdan yumurta göte dayanmadan harekete geçmedik sanırım. not: bir kaç hafta mahallede o tinerciye rastlıcaz diye götümüz tutuşa tutuşa full toplu halde gezdik ve bi'gün karşılaştık bize döndü ve dedi ki napıyonuz lan kerhaneciler... mk tinercisi ya hicbişeyi hatırlamamış. bizde nihayet bir ohh çekerek rahatlamıştık...

bahçeden çekirgeleri toplar örümcek ağına atardık. örümcek ağıyla sarar öldürürdü . biz de vay be nasıl öyle ağla sarıyo deyip hayran hayran izlerdik .

her türlü böceği itina ile yerdim. içimde bi çinli yatıyo aslında.

karınca kafes dövüşleri yetkilisiyim, buyrun.

5 yaşında falanım. aşık olduğum bi kız var ama hiç oyun oynamıyor o zamanlar benimle. ben de yanına gidip "ben seni seviyorum neden benimle oynamıyorsun ki?" diyorum. "ben seni sevmiyorum salak" diyince bende film kopuyor. kızı çöpe atıp açamasın diye kapağını kapatmıştım.

gazete köşelerini koparıp ağzında sakız gibi çiğnedikten sonra tavana fırlatmak. az dayak yemedim annemden

sakızın tadı bitince sabunlayıp yıkıyodum geri geliyodu tadı

saksinin altındaki solucanları parçalara kesmek, salyangozlarin kabuklarını ezmek sümük yemek allahim ıslah eyle yarebbim çok pismanim

ablamla birlikte yakaladığımız sinekleri peynir kutusunun içine koyup anneme gösterirdik 'sen bize hayvan almazsan biz kendimiz buluruz' diye sonra sineklere su ve kraker verirdik yesinler diye.. 😄